|
|
Kımıl kımıl kaynaşıp mırıl mırıl konuÅŸan parlak kaygan derili kurtçuklar toprağın kara baÄŸrından öbek öbek zuhur ederek Osmanlı DevletiÂ'nin hayat çınarına doÄŸru yavaÅŸ yavaÅŸ sokuldular ve soluklanmadan koca gövdeyi ağır ağır çıkarak yaprakların dallara tutunduÄŸu can damarlarını kıtır kıtır yemeye baÅŸladılar. Bütün uzuvlarına inmeler inmiÅŸ gibi gözlerinden baÅŸkaca hiçbir yerini oynatamayan MuratÂ'ın yüreÄŸi mengenede sıkışıyor, dünyası başına yıkılıyor ama yine de elinden hiçbir ÅŸey gelmiyordu. Yere dökülen her bir yaprakla birlikte Osmanlı tebaasından biri can veriyor, üç yüz yıllık koca çınar için için kuruyordu. Tam o anda gaipten gelen ses fısıldamaya baÅŸladı: Â'Üç büyük musibetÂ... Üç büyük musibet görüp de üç vakte kadar tebaanı hale yola koyamazsan dördüncü musibeti hiçbir Osmanlı göremeyecekÂ... Üç büyük musibeti bekle...Â' Arka Kapaktan
IV. Murat dönemini konu alan, masal ile gerçeÄŸin iç içe geçtiÄŸi, olay örgüsü ve üslup yönünden okuru sayfalara adeta KebikeçÂ'in büyüsü ile hapseden, yer yer güldüren, çokça düşündüren, betimlemeleri ile hayranlık uyandıran, keyifli, dopdolu bir ilk roman.
(Tanýtým bülteninden)
Bu kitaba video yüklemek ister misiniz?
Bu kategorinin çok satanlarý
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Bu kategorinin ilgi görenleri
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Bu kitabý alanlar bunlarý da aldý
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |