|
|
Â'Kudüs'e gitmek ya da gidenlere yardım etmek için, hayret verici bir tutku zengini de, fakiri de, erkeÄŸi de, kadını da, din adamlarını da, köylüleri de sardı. Kocalar sevgili eÅŸlerinden ayrılmaya hazırdılar; kadınlar ise – her ne kadar gözyaÅŸları içinde de olsa – çocuklarını geride bırakıp kocalarını izleme eÄŸilimindeydiler. Bu zamana dek muazzam deÄŸerde olan araziler, çok düşük fiyatlara satıldı ve herkes kâfirlere karşı Tanrı'nın intikamını almak için silahlar edindi. Hırsızlar, korsanlar, pek çok farklı suçu iÅŸlemiÅŸ olanlar kutsandılar ve sefaletlerinin uçurumundan döndüler. Böylece Papa, kâfirlere karşı silah kullanabilecek durumda olanları cesaretlendirdi. Muazzam gücünün faziletiyle onları, haçı taktıkları andan itibaren önceki günahlarından tamamen arındırdı.Â'
Urban baÅŸarmıştı. Sefer baÅŸlıyordu. Altın Papa, duyulmamış bir güç istiyordu. Kılıcını kuÅŸanmıştı ve ÅŸimdi onu kendi yararına kullanıyordu. O artık sadece hizmetkarların hizmetkarı, danışman deÄŸil, ayrıca Hıristiyanlık ordusunun önderiydi. O bir kraldan çok daha öteydiÂ...
Büyük Haçlı Seferi, kendiliğinden gerçekleşti. Urban'ın çağırdığı adamlar, kendi arzularıyla haça koştular. Avrupa'nın bütün farklı ırklarından geliyorlardı ve bambaşka liderler altında ilerlediler. Urban onları çağırdı, ama onlara önderlik etmedi. Asker kalabalığı antik yollardan tozlar kaldırarak doğuya doru ilerliyordu.
Onları başarıya götüren, boyun eğmez ruhlarıydı. Muhtemelen çeyrek milyon adam öldü ve otuz bin kadarı Kudüs'e girebildi. Orada da fedakârlık ve coşkunluk onları ayakta tuttu. Liderler tereddüde düştüğü zaman, sıradan insanlar, büyük başarılar kazandılar. Kudüs'ü ele geçirdiklerinde, onlara rehberlik edecek kimse yoktu. Ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Haçlı ruhu yaşadığı sürece, yeni kazanımlar da devam etti. Bu ruh zayıfladığında ise haçlılar, ilk etapta o bütünü oluşturan unsurlara bölündüler – feodal baronlara, kilise hizmetkârlarına, geçici hacılara ve tacirlere. Farklı istek ve ihtiyaçları ortaya çıktı. Geriye, tek bağlayıcı unsur olarak, Kudüs kaldı...
Büyük Haçlı Seferi'nin hikâyesi kısaca böyledir. Bu sefer Kudüs'ün ele geçirilmesiyle değil, Haçlı ruhunun kaybedilmesiyle sona ermiştir.
Bir daha asla böyle bir Haçlı seferi yapılmadı.
(Tanýtým bülteninden)
Bu kitaba video yüklemek ister misiniz?
Bu kategorinin çok satanlarý
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Bu kategorinin ilgi görenleri
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Bu kitabý alanlar bunlarý da aldý
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |