Kuşkusuz İskenderden sonra da Yunan siteleri olmuştu her zaman, ama İskenderin yaptığı fetihten sonra ortaya çıkmış ve otoritelerini, fatihin mirasını alarak kurmuş büyük devletlerin o yönetici krallarının ellerine geçirdikleri Akdeniz politikasının kararlılığı içinde tüm ağırlıklarını kaybetmişlerdi. Tarihçinin, uygarlıkların gelişiminde bazı insanların rolünü kendinde sorguladığı ölçüde bu böyledir. Her tarihsel biyografinin ortaya koyduğu bu soruya yanıt verebilmek için özellikle İskenderinki gibi kısa sürmüş bir hayatı anlatmak yetmez; çünkü o, otuz üç yaşında öldü. Aynı zamanda da kendisini Hint kıyılarına kadar götürecek bu fethi gerçekleştirmeye onu yönelten nedenleri ve fethin nasıl olduğunu da anlamak gerekir. Claude Mossé, kişinin gerçek kimliği üzerine kurulan boş söylemlerden uzak durarak Büyük İskender imgesinin gelişimine yeni bir katkıda bulunuyor ve bu gerçeküstü kahramanın çelişik efsanesini Büyük İskender kitabıyla bizlere yeniden anlatıyor.
Büyük İskender kadar hayranlık uyandıran pek az kahraman vardır tarihte. Makedonya hükümdarı İskender, MÖ. 334-323 yılları arasındaki on bir yılda, büyük Pers İmparatorluğunu ele geçirip ordusunu Hindistana kadar götürmüştü. Daha İlkçağda bir efsane kahramanı olmuş ve yüzyıllar boyunca tüm büyük strateji uzmanlarına, büyük fatihlere, tarihin belli bir döneminde büyük iktidar özlemi çekenlere örneklik etmişti. Bununla birlikte tarihçinin karşısına bunca sorun çıkaran aynı tarihin pek az oyuncusu vardır. Ne kadar çelişkili görünürse görünsün, eserleri kütüphaneleri dolduran Demostenes ile Aristotelesin bir çağdaşı söz konusu olsa da Büyük İskender hakkında elimizde pek az kanıt bulunuyor. Atinalı hatiplerin konuşmalarındaki birkaç gönderme, Küçük Asyadaki Yunan şehirlerinden elde edilen birkaç yazıt, tarihleri birbirini tutmayan sikkeler ve birkaç portre var elimizde yalnızca. Olağanüstü kahramanlıklarını anlatan öyküler, üç yüzyıl ya da daha sonrasına ait. Fethe katılıp da olayı anlatan çağdaşları olmadığından değil. Ama yapıtları elimize kadar ulaşmamış; onları, çok daha sonra anlatan yazarların kaynakçalarından tanıyoruz; bu yazarlar, Cezarın ve Augustusun çağdaşı Sicilyalı tarihçi Diodoros, yüz yıl sonra İskenderin Hayatı ve İskenderin Yazgısı adlı iki kitap yazmış olan ahlakçı Plutarkhos, I. Yüzyılda yaşamış Romalı Quinte-Curcius, II. Yüzyılda yaşamış olan Yunanlı Nikomedealı Arrhianos. Bu dört yazar, bu kitabın temel kaynakları... Oysa, onları kahramanlarından ayıran üç, dört, beş yüzyıl boyunca İskender efsanesi, bize iletilmiş olan imgelerle zenginleşti ve kuşkusuz bu zenginleşmenin izlerini taşıyorlar.
Kategori |
Biyografi |
---|---|
Cilt Türü | Karton Kapak |
Basım Tarihi: | Ocak 2005 |
Basım Yeri: | İstanbul |
Baskı Sayısı | 1 |
Ebat: | |
Dil: | Türkçe |
Kâğıt Türü: | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı: | 239 |
ISBN: | 9789752105263 |
Yazar hakkında haber bulunamadı.
Claude Mossé
Kullanıcı Yorumları
Henüz hiç yorum yapılmadı.