Evren tasarımları, düşünsel çerçeveler, ya da ötekine dair üretilen bilgiler, tarihsel anların ve toplumsal bağlamların sunduğu çerçeveler dolayımında kayıtlanırlar. Gerçekliğin imaja dönüşme süreci farklı coğrafyalar ve farklı tarihsel koşullarda, değişik toplumsallıkların gün yüzüne çıkmasına neden olur. Bu süreçte gerçeklik, ya doğrudan ya da kırılarak muhatabına ulaşır. Batılı epistemenin İslam algısı özelinde bu işleyiş özellikle geçerlidir. İslam, Batı düşünce geleneği içerisinde değişen zamanlarda farklı yönleriyle ele alınmıştır.

Orta Çağ düşünce tarihçisi R. W. Southern'in bu çalışması, İslam'ın hakim bir konumun sahibi olduğu ve düşünsel üretimlerin geçerliliğini kontrol etme erkini elinde bulundurduğu bir dönemde, Batılı zihnin İslam imgelemini resmetmeye çalışmaktadır. Southern'nin çalışması, aynı zamanda, Aydınlanma felsefesindeki ya da on dokuzuncu yüzyıl oryantalist yazınındaki İslam tasarımı ile daha öncekiler arasında bir karşılaştırma yapma imkanı da sunmaktadır.