üst üste asılınca ertesi gün daha iyi ısıtan paltoların /
cepli basma elbiselerin /
dualarla ekilen simit ağaçlarının /
üç tam bir pasonun /
troleybüs hızında giden bir hayatın /
Zümrüt Pastanesinin ve Alemdar Sinemasının /
sabahtan öğlene bir yağmurla değişiveren dünyaların /
ikindi sessizliklerinin /
bir hatırası olmanın /
bir çay koyalımın /
mavi ODTÜ otobüslerinin /
ciddiyetle Grundrisse okumaların /
Nisan Tezlerinde aranan şiirin /
yirmi yaşında olmanın /
tiril tiril yeşil elbiseler giyen bir hayalin /
kaplumbağa soyunun /
en zor geçen o ilk altı ayın /
elinden kavuşanların sevinci,
ayrılanların hüznü alınan Ankara Garının /
yani çocukluğun /
arkadaşlığın /
aşkın öyküsü... /
Bize vaat edilenler de bunlar değil miydi zaten?