Döneminin geleneklerini, zanaatlarını, günlük yaşamını, sevdalarını, aşiret ve saraylarını anlatan bu kitap, İngilterenin Doğudaki etkisi ve kahramanının İstanbula uzanan hikâyesiyle, o yılların siyasi panoramasının, macera romanı tadında kara mizah dolu bir hicvidir. Roman, iyiliği ve kötülüğü sorgulamasının yanısıra, Doğu-Batı, İranlı-Osmanlı karşılaştırmasıyla birey ve kimlik sorununu inceleyen felsefi bir boyut da içermektedir. Morier, birinci ağızdan anlatımını geleneksel masalcı derviş rolüyle pekiştirerek esere ayrı bir zenginlik kazandırmış, Binbir Gece Masallarını çağdaş romana taşıyan bir zincir örmüştür.
Yapıtın Farsça çevirisi (1905) İranda toplumsal eleştiri içeren çağdaş roman anlayışını başlatmıştır.
Dilerseniz bu esere epik masalın Hacı Babası da diyebilirsiniz