Bir gün Aziyade, eskiden söz verdiği o prensle yeniden karşılaşır. Prens, artık New Yorkta sürgünde yaşayan bir senaryo yazarıdır. Adam onu görür görmez, bu kadını karısı olarak istediğine karar verir. Aziyade tamamen sadık olduğu evliliğiyle, yıllar önce verdiği söz arasında kalır.
İstanbullu Kız, savaş öncesi İstanbulu ile savaş sonrasının gerilemiş Berlinindeki kültürlerin ve değerlerin, Hıristiyanlığın ve Müslümanlığın çatışmasını konu ediniyor. Bunların yanında, Aziyadenin kendi içinde yaşadığı görev ve arzu ikilemi de gözler önüne seriliyor.
İstanbullu Kız, dokunaklı ve dikkat çekici bir roman alışılmadık ve egzotik. Esrarengiz yazar Kurban Said, Ali ve Ninodan sonra bir kez daha, kaleminin hem düşündüren hem de büyüleyen gücünü gösteriyor.