Marksizmle feminizmin 'evliliği', İngiliz örfi yasasında tanımlanan kocayla karısının evliliğine benzer. Marksizm ile feminizm tek bir şeydir ve o tek şey de Marksizmdir. Son zamanlardaki Marksizmle feminizmi bütünleştirme girişimleri, feministler olarak bizim gözümüzde doyurucu değildir, çünkü bu çabalar feminist mücadeleyi, sermayeye karşı yürütülen 'daha büyük' mücadelenin içine katmaktadırlar. Benzetmemizi biraz daha ileriye götürecek olursak, bizim ihtiyacımız olan, ya daha sağlıklı bir evlilik ya da boşanmadır.

Feminist sosyalistler olarak, hem patriyarkaya hem de kapitalizme karşı mücadeleyi hedefleyen bir pratik örgütlemeliyiz. Bizim yaratmak istediğimiz toplum, karşılıklı bağımlılığın tanınmasının utançtan ziyade kurtuluş olduğu, bakımın, belirli bir kesimi ezen bir pratik değil, evrensel bir pratik olduğu ve kadınların erkeklerin somut özgürlüklerini desteklemekle birlikte, sahte özgürlüklerine destek oluşturmayı sürdürmedikleri bir toplumdur.