Birbiriyle ilişkisiz gözüken olaylar, ya bizim göremediğimiz incecik iplerle birbirine bağlıysa? Ya bu bağların ilkeleri zannettiğimizden daha basitse? Ya biz de çözmeye çalıştığımız bu şifrenin bir parçasıysak üstelik!..
60lı yılların masum arkaplanında geçen bu masalsı romanın kahramanlarını beyazperdedeki yüzlerinden hatırlayacaksınız.
İyi bir anlatı gerçeklikten uzaklaştığı oranda inandırıcı olabilmelidir. Kasvetli bir şeyi anlatırken bile eğlenceli olabilmek için... Ruh Hastası, terk edilmek ile yalnızlaşmanın farkını çok başka bir yerde ve düşündüğümüzden daha derinde arıyor. Ama eğlenceli bir yoldan gidiyor. Öyle ki, nereye gittiğini düşünmeden, yolu severek ilerleyeceksiniz bir süre sonra.