Salome

Tükendi
“Senin bedenine âşığım, Yahya! Bedenin tırpancıların hiç biçmediği bir zambak tarlası kadar beyaz. Bedenin Judaea’nın dağlarında yatan ve vadilere dökülen karlar gibi beyaz. Arap Kraliçesi’nin bahçesindeki güller bile senin bedenin kadar beyaz değildir. Ne Arap Kraliçesi’nin bahçesinin gülleri ne de Arap Kraliçesi’nin baharat bahçesi; ne yaprakların üstünde parlayan gün ışığının ayakları ne de denizin gönlünde yatan ayın yüreği; dünyada senin bedenin kadar beyaz başka hiçbir şey yoktur. Bedenine dokunmama izin ver.”

Oscar Wilde’ın Fransızca yazdığı tek eseri olan Salomé’nin hikâyesinin ana kaynağı elbette İncil’dir. Sonra, Flaubert’in Hérodias’ı, Heine’nin Atta Troll adlı şiiri, Mallarmé’nin Hérodiade’ı ve Huysmans’ın A rebours’unda büyüleyici şekilde tasvir ettiği Gustave Moreau’nun L’Apparition adlı tablosu... Kutsal Kitap içinde anlatılan bir ‘femme fatale’in, ölüm fermanları verdirtecek kadar baştan çıkarıcı, ölüm fermanları isteyecek kadar ihtiraslı bir Doğu prensesinin tehlikeli, günahkâr ve dramatik öyküsüne Wilde’ın kayıtsız kalması imkânsızdır.

Salome, modern tiyatro tekniğinde bir ‘devrim’ yaratmış ve Ionesco, Beckett, Pinter gibi ustaları etkilemiştir. Ayrıca 1905’te Richard Strauss bu metni kendi Salomé operasında kullanmıştır.

Kategori Tiyatro
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: Aralık 2005
Baskı Sayısı 1
Ebat:
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü:
Sayfa Sayısı: 82
Barkod: 9789755334585
ISBN: 9755334580
Oscar Wilde

16 Ekim 1854'te İrlanda'da ailesinin ikinci çocuğu olarak doğdu. Babası dönemin ünlü doktorlarından William Wilde, annesi İrlanda'nın İngiltere'den bağımsızlığını savunan devrimci şiirleriyle dikkat çekmiş yazar Jane Francesca Elgee idi. Wilde'ın üçü gayrımeşru, beş kardeşi vardı. Kendisinden üç yaş küçük kız kardeşi Emily'nin henüz on yaşındaki ölümü Wilde'ın çocukluk döneminin en sarsıcı olayı oldu; yazar kardeşinin saçlarından bir tutamı, hayatı boyunca, üzerinde taşıdığı küçük bir zarfta sakladı.

Wilde'ın öğrenim dönemi çeşitli burslar kazanmasını sağlayan başarılarla geçti. 1874'te Oxford Magdalen College'den mezun olduktan sonra sanat eleştirmeni olarak çalışmaya başladı. 1878'de Ravenna adlı şiiriyle Newdigate Ödülü'nü kazandı ve bir yıl sonra Londra'ya yerleşti. 1881'de Poems (Şiirler) adlı ilk kitabı basıldı. Aynı yıl estetik konferansları vermek üzere A.B.D.'ye geçti. Başlangıçta dört ay olarak planlanan elli konferanslık dizi yaklaşık bir yıl sürdü ve Kanada'dakilerle birlikte yazar, dokuz aylık bir süre içinde yüz kırkın üzerinde konferans verdi. Bu dönemde Amerikalı yazar ve şairler Henry Longfellow, Oliver Wendell Holmes ve Walt Whitman'la tanıştı ve bir yıl sonra New York'ta sahnelenecek olan Vera adlı oyununu düzenledi. Kuzey Amerika dönüşü üç yıl Paris'te kaldı. 1883'te Duchess of Padova (Padova Düşesi) adlı oyunu yazdı. 1884'te Constance Lloyd'la evlendi. İki yıl içinde bu evlilikten iki erkek çocuk sahibi oldu. 1887'de Woman's World Dergisi'nin editörlüğünü üstlendi; aynı yıl Canterville Hayaleti'ni kaleme aldı. Bundan sonraki altı yıl Wilde'ın yazarlık hayatının en verimli dönemi oldu. Çocuk öykülerinden oluşan iki kitap, 1890'da bir Amerikan dergisinde yayınlanan tek romanı Dorian Gray'in Portresi, A Woman of No Importance (Önemsiz Bir Kadın), An Ideal Husband (İdeal Bir Koca) ve The Importance of Being Earnest (Ciddi Olmanın Önemi) adlı oyunları bu dönemde yayınlandı. Dorian Gray'in Portresi 1891'de kitap haline getirildi ve içerdiği homoerotik öğeler şiddetli tepkilere yol açtı. Aynı kitap daha sonra Wilde'ın kaderini belirleyecek davalarda kanıtmışçasına kullanıldı. Bununla birlikte aynı dönemde yazılan oyunları büyük beğeni topladı ve onu zamanının en önemli oyun yazarlarından biri haline getirdi.

Oscar Wilde 1891'de Queensberry Markisi'nin üçüncü oğlu, üniversite öğrencisi Lord Alfred 'Bosie' Douglas'la tanıştı. Kısa süre içinde çift dört yıl sürecek bir aşk yaşamaya başladı. 1895'te Wilde, oğlunun kendisiyle ilişkisini tasvip etmeyen ve kendisine kamu önünde hakaret eden Queensberry Markisi'ni iftira suçlamasıyla dava ettiyse de bir süre sonra davayı geri aldı. Ancak Markinin Wilde aleyhine açtığı dava yazarın "gayrıtabii davranışlar"dan iki yıl kürek cezasına çarptırılmasıyla sonuçlandı. Tutuklanmasıyla birlikte evinde bulunan her şey 25 şilinlik bir bedelle satıldı. Yazarın torunlarından birinin deyişiyle " krallık, çağının kibirli ikiyüzlülüğüne meydan okumaya cesaret etmiş parlak ve öfkeli bir hayatın yirmi yılını sembolik olarak kendisinden koparmıştı." 1897'de hükümlülüğü sırasında sevgilisine yazdığı mektuplardan oluşan De Profundis'i yazdı ve aynı yıl serbest bırakıldı. Hayatının kalan kısmında Sebastian Melmoth adını alarak Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde amaçsızca dolaştı; bu arada mahkumiyetinin geçtiği yerin adını taşıyan Reading Zindanı Baladı yayınlandı. Wilde bir süreliğine Alfred Douglas'la yeniden bir araya geldiyse de birliktelikleri çok kısa sürdü.

Tutuklanmasından sonra eski aile adlarından biri olan "Holland"ı soyadı olarak alan eşi çocuklarını alarak İsviçre'ye göçmüş ve 1898'de orada ölmüştü. Oscar Wilde 30 Kasım 1900'de Paris'te öldü ve Pere Lachaise Mezarlığı'nda gömüldü.

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.