Sürgünler

Tükendi
Sürgünler izlenmesi kolay, Joyce'un tüm özelliklerini yansıtan, onun sanatçı ve düşünür yanlarını oluşturmuş tüm ögeleri ortaya koyan oyunudur. Özellikle Katolik Hristiyan düşüncesinin belirlediği, evrensel olan ve bilinç dışında gelişmiş/geliştirilmiş, yaşamın neredeyse varlık nedeniymiş gibi algılanan bir suçluluk ve kuşkuculuk üstüne oturan yapıt Joyce'un özyaşam öyküsünden de izler taşır.

Richard ve Robert gençlik arkadaşıdırlar. İkisi de Bertha'ya ilgi duyarlar. Dışadönük ve atak Robert'in tüm çabalarına karşın Bertha içedönük, kuşkucu ve hep acı çeken, kendisini her şeyden sorumlu gören Richard'ı seçmiştir. Araya giren ayrılıklar, hem tarafların birbirini aldatmasını hem de bunların yıkıcı acılarını getirmiştir. Herkes bir iç sorgulamasından geçmektedir. Uzun bir ayrılıktan sonra nihayet dönülen sılada Robert yeniden Bertha'ya açılır. İşin ilginç yanı Bertha'nın olup biteni o an kocasına iletmesi ve her şeyin Richard'ın bilgisi içinde, hatta onun kışkırtıcılığıyla sürüp gitmesidir. Robert Bertha'ya nihai önerisini yapınca Richard bütün kapıları açık bırakarak kendisini bile isteye o kahredici kuşkunun ve acının kucağına atar; ama oyun ilginç bir sonla düğümlenir.

Bizde hemen hiç tanınmayan Akinalı Thomas'ın düşüncelerinin ve İbsen Tiyatrosu'nun etkisi altındayken yazdığı bu oyunda Joyce evrensel bir insan dramını hiç kuşkusuz yanan bir koru avuçlarında tutarcasına acı çekerek yakalamıştır. Önemli olan okudukça Joyce'un kurduğu oyun dünyasının yaşamın kendisiyle, oyun tiplerine dönüşmesi ve aynı içsel hesaplaşmaları yaşamasıdır. Bu da Joyce'un başarısıdır.

Kategori Senaryo-Oyun
Tiyatro
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: Kasım 1990
Baskı Sayısı 2
Ebat:
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: -
Sayfa Sayısı: 159
Barkod: 9755330011
ISBN: 975533001-1
James Joyce

(1882 - 1941): İrlandalı yazar. Dublin'de doğdu. Katolik bir ailedendi. Dublin Üniversitesinde çağdaş dilleri öğrendi (1902). Özellikle karşılaştırmalı dil bilgisiyle ilgilenerek sağlam bir kültüre sahip oldu. Tıp öğrenimi için Paris'e gitti, bir yıl sonra Dublin'e döndü. Bir müddet ders verdi. 1904'te tekrar Avrupa'ya geçti. Bir süre Paris'te kaldıktan sonra İtalya'nın Trieste şehrine yerleşti (1906). Trieste'de İngilizce dersleri vererek geçimini sağladı. 1907'de şiirleri yayınlandı: Chamber Music (Oda müziği). 1914'da hikâyelerini topladığı Dublinliler'i Londra'da çıkardı. Asıl ününü romanlarıyla sağladı. Şair Ezra Paund'un yardımıyla ilk romanı Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, The Egoist dergisinde tefrika edildi, 1916'da da kitaplaştırıldı. Ulysses'i de tefrika edilmeye başladıktan sonra 1922'de tamamladı. Joyce'un bu eseri dizgi yanlışlarıyla doluydu. Aslına uygun yeni baskısı ancak 1984'te yapıldı.

Hemen bütün eserlerinde doğup büyüdüğü Dublin'i merkez alır. Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi'inde kendi hayatını konu edinen yazar, altmış kadar dilden aldığı unsurları birleştirerek yazdığı son romanı Finnegan Akşamları'nda (1939) aile fertlerinin bir gecede gördükleri rüyaları anlatır. Joyce, zor anlaşılan bir yazar olarak bilinir.

Dilimize çevrilen başlıca eserleri: Dublinliler, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, Sanatçının Mektupları, Ulysses, Bütün Şiirler, Sürgünler.

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.

Yazarın / Kategorinin Kitapları