Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Doğumu: 1 Temmuz 1940, Ankara Ölümü: 7 Haziran 1987, İstanbul
Ankarada doğdu. Asıl memleketi K. Maraş olan şairin tam adı Abdurrahman Cahittir. Babasının memurluğu dolayısıyla ilkokulu Siverek, K. Maraş ve Ankarada; ortaokul ve liseyi Kızılcahamam ve K. Maraşta okudu. 1959 yılında K. Maraşta bir ders yılı ilkokul öğretmen vekilliği yaptı. 1961de İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne kayıt yaptırdı. Bazı zarurî ara vermeleri müteakip 1971 yılında mezun oldu. Üniversite öğrenimi sırasında çeşitli işyerlerinde çalıştı. 1964te Yol dergisinde musahhihlik, 1967de Bâbıâlide Sabah gazetesinde teknik sekreterlik yaptı. 1967 ve 1972de ikişer aylık sürelerle Almanyada dil kurslarına katıldı. Birçok Avrupa ülkesini dolaştı. 1968de Migros teşkilâtında kısa bir süre tercümanlık, 1969da Hakimiyet gazetesinde teknik sekreterlik, 1970de Touring Otomobil Kurumunda muhasebe yardımcılığı, 1971de bir izolasyon firmasında muhasebecilik yaptı. Fakül-teden mezun olduktan sonra 1972-73 ders yılında İstanbul Özel Bilir Kolejinde Almanca öğretmenliği yaptı. 1973-75 arasında 18 ay yedek subaylık yaptı. Askerlik sonrası MKEK Eğitim Şubesinde memur olarak görev yaptı (1975-76). TRT Genel Müdürlüğün-de mütercim sekreterlik yaptı. 1976da Mavera dergisinin kuruluş çalışmalarında yer aldı. İstanbul Radyosunda denetçilik (1983) görevinde bulundu. Pankreas kanserine yakalandı. İstanbulda öldü. 1962de Maraşta Açı isimli bir sanat-edebiyat dergisi çıkardı. Kurucularından olduğu Akabe Yayınları ve Mavera dergisini yönetti. Ahmet Sağlam, Vedat Can, Abdurrahman Cem isimleriyle Yeni Devir, Millî Gazete ve Zaman gazetelerinde köşe yazıları yazdı. İslâm, Kadın ve Aile ile çeşitli çocuk dergilerinde çalışmaları yayımlandı. Son dönemlerinde çocuk kitapları hazırladı. İlk şiirlerini Maraş Lisesinde okurken yayımladı. 1966-72 yılları arasında şiirleri Papirüs, Türk Dili, Yeni Dergide yayımlandı. Daha sonra Diriliş, Edebiyat, kurucularından olduğu Mavera dergilerinde şiirlerini yayımlamayı sürdürdü. Mavera dergisinde İlk Adım-lar ismini verdiği okuyucu köşesini düzenledi. Gençle-rin ürünleri üstüne yaptığı değerlendirmeler ilgi gördü. Yürekdede ile Padişah kitabıyla 1984 Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülünü aldı.
Eserleri
Şiir: İşaret Çocukları (1967), Yedi Güzel Adam (1973), Menziller (1977), Korku ve Yakarış (1986), Şiirler (Bütün şiir-leri, 1989)
Hikaye: İns (1974), Hikâyeler (Toplu hikâyeler, 1996)
Roman: Savaş Ritimleri (1985), Romanlar (Savaş Ritimleri, Anne, 1991)
Deneme: Bir Değirmendir Bu Dünya (1986), Zengin Hayaller Peşinde (1999)
Günlük: Yaşamak (1980)
Oyun: Sütçü İmam (1987)
Çocuk Kitabı: Katıraslan (1983), Ağaçkakanlar (1983), Serçe Kuş (1983), Yürekdede ile Padişah (1984), Küçük Şehzade (1987), Motorlu Kuş (1987), Kuşların Dili (Feridüddin Attarın Mantıkut Tayrından sadeleştirme, 1989), Gülü-cük (1989), Ağaç Okul (1990)
Cahit, açmaktan, açıklamaktan çok, örtmeye, gizlemeye değer vermiştir. (...) Nitekim şiirinin kapalı olduğuna ilişkin her vurgulama karşısında buna hayret ettiğini görürdük. (...) Nitekim anlaşılması zor olan tek şair Cahit olmamasına rağmen, bu alanda nerdeyse yalnızca onun adı çıkmıştır. Bir Turgut Uyar veya bir Edip Cansever ya da son dönemin Behçet Necatigili sanki daha mı anlaşılır şiirler yazmış-lardır? Hatta bir Oktay Rıfatın şiiri daha mı anlaşı-lırdır? (Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlunu Anma Gecesi, 15.06.2000, Ankara) (...) Bizim onu tanıdığımız zamanlar İkinci Yeninin sesini duyurduğu zamanlardır. Cahitin şiire başladığı yıllarda (1957-58) İkinci Yeniyi tanımadığını söyleyebilirim. Yine de şiirleri, adeta kendiliğinden İkinci Yeninin atmosferini terennüm eden şiirlerdi. Yani o zor anlaşılırlık, başından beri şiirinde varlığını sürdürmüştü. Cemal Süreyya, daha ileriki tarihlerde şiiri izah sadedinde şiir geldi kelimeye dayandı demişti. Cahitin ilk acemilik şiirlerini saymazsak, ta başından beri şiirin gelip kelimeye dayandığının ifadesi olan şiirler ortaya koydu. Bu nitelikte şiirler yazdı. (...) İkinci Yenicilerle Zarifoğlunun arasında bir etkileşim varsa, bu yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıyadır. Bazı İkinci Yenici denilen şairlerin üzerinde Cahitin şiirinin etkileri olmuştur. Kaldı ki İkinci Yeni ile Cahitin şiiri arasında muhteva yönünden çok önemli bir farklılık var. O da şu: Cahitin şiiri çok gizli, çok derinlerde, çok diplerde bir müslüman insanın duyarlığını dile getirir. (...) İkinci Yeni şiirini muhteva yönünden genel bir değerlen-dirmeye girdiğimizde karşımıza materyalist anlayışı yansıtan şiirler çıkar. (Rasim Özdenörenle Cahit Zarifoğlunun Şiiri Üzerine, Zaman Gazetesi, 7 Haziran 1994)