Kusma Kulübü

Tükendi
Hayatını "benimki mutsuzluğuma alışmak" diye tanımlayan Umut, onu dölyatağından cansız bir cenin gibi dışarıya atan İstanbul'da tutunma umudunu yitirdiği gece, matematik olimpiyatlarına katılmış bir kadınla karşılaşır. Nihan, zeki ve akıllı kişilerin oluşturduğu garip bir kulübün başkanıdır. Umut da bu kulübe katılır ve kendini birden magazin dünyasının içinde bulur. Ancak bu renkli dünyadaki serüven çok geçmeden hüzünlü bir yolculuğa dönüşecektir. Umut, sürprizlerle dolu bu yolculukta, insanın "kendisine acımaktan vazgeçtiğinde başkalarına da acıyabileceğini" keşfedecek ve sonunda "acımayı bilen, insancıl bir Tanrı"nın hüküm sürdüğü yeni dünyaya ulaşarak kendisiyle ilgili o büyük gerçekle buluşacaktır...

Bir yanda magazin kraliçeleri, mankenler, sahtekâr işadamları, kendine dokunulmaz bir konum belirleyerek ülkenin kaderinde rol oynamak isteyen medya, öbür yanda ise genç bir kadına aşık olan kaçık bir feylesof, keskin kulaklı bir Güneydoğu gazisi, açlık grevinde belleğini yitirmiş bir kız, polisin bir türlü körleştiremediği bir âmâ: "Kendi cennetini arayan düş kırgınları..." İkiye bölünmüş bir kentin, ikiye bölünmüş kahramanları... Romanlarıyla kendine ait -'işte benim yazarım' diyen bir okur kitlesi yaratan usta yazar Mehmet Eroğlu, sekizinci romanı "Kusma Kulübü"nde "bu gezegenin üstündeki en tehlikeli hastalık, yok edilmeli" diye nitelediği zenginliği, yerleşik sistemi, medya ve magazin dünyasını kıyasıya eleştiriyor ve bu eleştirilerden yola çıkarak, insanı en çok insan kılan bir erdemi büyük bir ustalıkla çarpıcı bir edebiyat temasına dönüştürüyor...

Kategori Psikolojik-Toplumsal Roman
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: Mart 2004
Basım Yeri: İstanbul
Baskı Sayısı 3
Ebat:
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: 2. Hamur
Sayfa Sayısı: 358
ISBN: 975-8829-19-X
Mehmet Eroğlu

1948, İzmir doğumlu. İzmir Maarif Koleji'ni bitirdikten sonra, ODTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği'ne girdi ve bu fakülteden 1971'de mezun oldu. Aynı dönemde, 12 Mart darbesinin ardından kurulan sıkıyönetim mahkemesinde yargılandı ve TCK'nın 141-142. maddelerine muhalefetten 8 yıl ağır hapis, 2 yıl sürgün cezasına mahkûm edildi, 1974'te çıkan genel af sonucunda mahkûmiyeti ortadan kalktı.

Eroğlu yazmaya da bu tarihlerde başladı. İlk romanı Issızlığın Ortası, 1979 Milliyet Roman Ödülü'nü kazanmasına rağmen, 12 Eylül darbesini izleyen günlerde solcu ve anti-militarist unsurlar taşıdığı gerekçesiyle yayınevi tarafından yayınlanmadı. 1981'de tamamlanan Geç Kalmış Ölü de yazarın ilk romanıyla aynı akıbeti paylaştı. Bu nedenle, yazarın romanlarının okurla buluşması ancak 1984'ten sonra gerçekleşebildi. Issızlığın Ortası ve Geç Kalmış Ölü 1984'te, Yarım Kalan Yürüyüş 1986'da, Adını Unutan Adam da 1989'da yayınlanırken, birbirini bütünler nitelikteki ilk iki romanı Milliyet Roman Ödülü'nün ardından ülkemizin en değerli edebiyat ödüllerinden Orhan Kemal Roman Armağanı ile Madaralı Roman Ödülü'ne layık görüldü.

1994'te Yürek Sürgünü'yle beşinci romanını tamamladıktan sonra, beş yıl boyunca müzik ve senaryo çalışmalarına ağırlık verdiğinden, altıncı romanı Yüz: 1981, yazarın mühendislik hayatını noktalamasından sonra, 2000 yılında piyasaya çıktı. Yedinci romanı Zamanın Manzarası ise Ekim 2002'de yayınlandı.

TRT'de yayınlanan Sızı (1994), Issızlığın Ortası (1998) ve Tutku Çemberi (2000) adlı televizyon dizilerinin yanı sıra, 1996 İstanbul Film Festivali'nde En İyi Türk Filmi ve Uluslararası Sinema Yazarları ve Eleştirmenleri -Fibresci- Ödülü'nü kazanan 80. Adım ve 1997 Antalya Altın Portakal Jüri Özel Ödülü'yle 1997 Adana Altın Koza En İyi 3. Film Ödülü'ne layık görülen Solgun Bir Sarı Gül gibi sinema filmi senaryoları da bulunan Eroğlu, şimdilerde Ankara'da Um:ag (Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı) bünyesinde Yazma Seminerleri vermektedir.

www.mehmeteroglu.info

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.